Aydos tarafı olabilir. Bir çok yer var. Googlea Aydos kendin pişir kendin ye yazarak inceleyebilirsin.

Soğuk kahve yapıp termosa koy. Akşam sahil kenarı veya neresi uygunsa gezerek sat.

martı-uber taksicilik.

Ölmeyi sorun etmezsen kuryelik

geçen birinin videosunda görmüştüm. evde muzlu magnolia yapıp sahilde satmıştı. 1,5 saatte 14 magnolia satmıştı. tanesini 100 TL'den satıyordu.

ben chatgpt 5 ile bildiğin kankayım danışmadığım ve sormadığım hiçbir şey yok.

Chatgpt. En çok hukuki konularda kullanıyorum. Bir ay sinek avlayıp bir müşteri bulunca maaşını ondan çıkarmaya çalışan avukatlardan büyük oranda kurtulduğum için memnunum. Antrenman programı yazdırıyorum, email metni yazdırıyorum, sözleşme vs. gibi büyük metinlerin özetini istiyorum.

Offline model olarak bilgisayarıma llama 3.2 3b kurdum ama alibaba’nın qwen modelinde gözüm kaldı hala. Kullanım amacınıza bağlı benim işle ilgili offline bir sistem kurmam gerektiği için bilgisayarımı zorlamayacak ve veri güvenliğini sağlamak için offline model tercih etmem gerekiyordu. Eğer llama dan memnun kalmazsam qwen e geçebilirim. Yalnız llama 3b modeli şu an inanılmaz hızlı terminalde.

@matilda bi süreden sonra plus üyelik istiyor. yine de sohbete devam edebiliyorsun. çok bir fark oluyor o aşamadan sonra?

oliz uygulaması ile biraz indirim yapıyorlar. bazen de bayiler internet üzerinden daha ucuza satabiliyorlar.

KoçAilem indirimi var, ama liste fiyatı üzerinden. Bayiden pazarlıkla daha iyi bir indirim almayı becerebilirseniz hiç gerek yok.

Şehrinizdeki bayiler dışındaki büyük bayilere de bakabilirsiniz. Bazı bayiler liste fiyatı üstünden ciddi indirim yapıyor. Kendileri getirip teslim ediyorlar.

arçelik fabrikasında çalışanlara ciddi indirim yapıyorlardı. mağaza fiyatının yaklaşık 2/3'üne alabiliyordunuz.

ayrıca altus ürünlerle arçelik ürünler tamamen aynı ürünler. sadece aletin üzerinde yazan marka farklı

Altus, grundig, beko, keysmart hepsi arçelik bandında üretilir. Model ve marka farklılaştırması yapılır.

1- kesinlikle hayır özellikle kaskı 0 ve üretim tarihine dikkat ederek alın, en yakını olsun
2- kurs için yorumum yok ama sürüş eğitimi muhakkak alın, en bastan alırsanız yanlışları düzeltmek zorunda kalmazsınız

3- güvenilir bir usta bulup ona baktirmaniz en iyisi en önemlisi motoru görünce içinizin ısınması

4- baska sehirdeyim, yorum yapamıyorum

5- ben yıllarca kulüplere gittim sonra en iyisinin tek takılmak ya da en fazla iki kişiyle olduğuna karar verdim, bir hevesle denenebilir.

Merhaba, ben de yeni bir motorcuyum ve sıfırdan öğrendim sürmeyi. Sizin formatta cevaplayayım soruları elimden geldiğince:

1- Bence motordan önce alınması gereken şey kask. En korunaklı kask neyse onu almak gerektiğini düşünüyorum çünkü bir hakkın var bu konuda, o da eğer şanslıysan. Ayrıca bir kere hasar alan kask tüm koruma özelliğini yitiriyor, yani bir kaza geçirdiysen o kaskla çöpe atıp yenisini alman gerekiyor. O yüzden ikinci el asla.

2- Kızıltoprak sürücü kursu. Ben otomobil ehliyetimi de buradan almıştım 18 yaşındayken. A sınıfı ehliyetimi de buradan aldım geçenlerde. Memnun kaldım. 12 bin civarı falan ödemiştim yanlış hatırlamıyorsam.

3- Bunu ben de bilmiyorum ve açıkçası iyi bir usta bulup ona ücreti mukabilinde benimle gelip motorlara bakmasını isteyeceğim. Buraya da sordum geçen gün yanıt alamadım.

4- Yetkili servis dışında bir yere götürmeyi düşünmüyorum. Sürüş rotası kısmı ise tamamen kişisel, ben (İstanbul için konuşuyorum) muhtemelen ilk olarak Garipçe civarına falan giderim Kadıköy’den. Şile olabilir. Bir sürü rota var kafada :)

5- Biz kuralım hocam bir tane? :) aklı başında motorcularla iletişim kurmayı ben de gerçekten çok isterim bu arada ama maalesef motosiklet kullanan hiç arkadaşım yok. Takipteyim duyuruyu.

@mirty ve @vedat cevaplarınız için çok teşekkür ederim, epey istifade ettim.

benim de motosiklet kullanan hiç arkadaşım yok, iletişimde kalalım hocam @vedat

retinol + c vitamini

gece yatmadan
-temizlik (Jel ve köpüklü seylerle)
- Glycolic Acid (tonik oalrak)
-göz cevresi serum
- c vitamini serum yüz ve boyna
- q10lu nemlendirici

sabah uyaninca
- normal suyla yüz yikama
- q10'lu serum
- göz cevresi nemlendirici kremi
- yüze nemlendirici
- (renkli) günes kremi, mümkünse mineral bazli

gün icinde min 2L su ve orman meyveleri tüketmek.
tr'ye gittikce bir cilt bakimina gidiyorum. karbon peeling, mezoterapi bunlar hep yatirim.
dolgu, botoks yaptirmam. makyaj nadiren, gece kulübüne gideceksem, dogum günü falansa ya da is görüsmem varsa yapiyorum.

sonuc ince bir kirisikligin bile olmadigi, dar gözenekler ve parlayan bir cilt.
sivilce izlerimden de kurtulursam iyiyim. (29K)

eklemek istedigim sey yüz egzersizleri. zaman ayirip ögrenip baslayacagim ona da. cok faydali diyorlar.

Cilt bakım rutini ihtiyaca binaen kullanılan ve gelecekteki olası şikayetleri engellemek adına kullanılan ürünler olarak ayrılıp bunları minimum ürün miktarıyla sınırlamak gerekiyor zira kullanılan her ürün bir sonraki ürünün emilimini engellemeye başlıyor, birkaç üründen sonraki ürünler cilt tarafından emilemeyip yüzeyde kalıyor ve bir işe yaramıyor, bir de aynı amaca hizmet eden birden fazla farklı formlarda ürünler var, sırf kullanmak için bunları da kullanmamak lazım.

Ben sabahları sadece c vitamini serumu ve güneş kremi kullanıyorum, gece de niacinamide ve retinoik asit. Niacinamide'i cildim yağlı olduğu için sebum dengesini korumak adına kullanıyorum, haftada 2 gün de AHA-BHA serum kullanıyorum ama mesela cilt lekelerim olsa arbutin serum kullanırdım ya da cildim retinoli tolere edemeseydi bakuchiol kullanırdım ya da cildimde geçmeyen kızarıklar olsaydı azelaik asit kullanırdım ama azelaik asit kullansaydım niacinamide kullanmazdım çünkü ikisinin bezer etkileri var cilt üzerinde, bununla birlikte mesela nemlendirici kullanmıyorum dediğim gibi cildim zaten yağlı sabah kullandığım c vitamini serumu gece kullandığım niacinamide serum yeteri kadar nem sağlıyor, bir de üstüne ekstra nemlendirici kullansam bu defa da fazla nemlendiriciden nem dengesi bozulurdu ama cildim kuru olsaydı bu serumların nemlendirici özelliği yetmeyebilir ekstra kullanmam gerekebilirdi, bunlara da dikkat etmek lazım.

Kesinlikle ilk hoca da sonraki hocalar da çok önemli. Hocayla güzel iletişim kurulmuyorsa ve hoca bu sanatın asıl haline saygılı değilse çok bozuk çok saçma sapan şeyler öğrenmen çok mümkün. Bu işin bir silsilesi var, bir âdâbı var, geleneği var, bunu doğru bilen ve buna sahip çıkan birini bulmak gerekir.

@teyze

Hat sanatı videodan öğrenilecek bir şey değildir. Birebir iletişim gerektirir. Bilek kırılması denen şey gerçekleşinceye kadar hocanın gözetimi altında olunması mutlaka gereklidir. Bazı şeyler internetten öğrenilmez.

ölçülerle falan çok uğraşılıyor. valla ben serbest stil seviyorum, kafama göre takılıyorum. tabii o zaman bunun adı kaligrafi olur mu tartışılır ama bakıldığında hoş görünüyorsa benim için yeterli. çoğu bir anlık hevesle başlayıp bırakıyor, nasıl bir şey olduğuna dair önden bir fikriniz olursa daha iyi olabilir.

Ethemefendi kahvaltı - erenköy
Yakın zamanda gittim tekrar, hala güzel

ibb sosyal tesislerinin kahvaltısı harika oluyor. en geç 10'da tesiste olursanız beklemeden kahvaltınızı yaparsınız.

Kadıköy Belediyesi'ne ait Khalkedon'lar iyidir, sosyal tesis. Hem Fenerbahçe de hem Kalamışta mevcut. Yer bulmak için önceden ararsanız iyi olur.

Ethemefendi +1

Fakat deniz kenarı ve sakin olması nedeniyle kalamış-force’u öneririm.

ethem efendinin bir numarası yok.
her şey ekstra neredeyse

haftasonu kalabalık, dip dibe onlarca insanlar kahvaltı yapıp bir de sıra bekliyorsunuz :)

Havva Hanım & Balaturka çok iyi bence trabzon köy kahvaltıcısı, minibüs yolunda ayşekadın suadiye tarafı. ürünleri kaliteleli, mekan tertemiz ve servis çok iyi.

Bütün öneriler şahane. Hepsine tek tek bakacağım şimdi. Teşekkür ederim

evlilik teklifi almadim bilmiyorum ama gördügüm kadariyla iki farkli görüs var burda. bazi insanlar bunun arkadaslariyla olmasini bazilariysa basbasa olmasini tercih ediyor.
kiz arkadasinin karakterini düsün ve bu ayrimi yap.

ikinci olarak klasik bir seydense kisiye özel bir sey yapilmasi daha romantik olabilir. benim bir tanidigim mezun hatta yüksek lisansi bitirmis olmalarina ragmen kampüste etmisti. onlar icin bir anlami var cünkü.

benimki kutsal topraklar dedigim, savasinin bitmedigi, kudus sendromu diye bir sendrom bile gecirten o sehirdeydi. etrafta zar zor buldugu 1 kisiye telefon vermis video cekmesi icin sehir de bombostu. bana gore asiri otesi guzel ve romantikti cunku zaten bulundugun yer cok ozel. sirf bunun icin bile severim eski karimi.

basit bisey olsun, citayi bastan cok yukari koyarsan sonra bir bakmissin o cita sana girmis..

basit şeyleri sevin basit şeyleri seven insanlarla birlikte olun. Hiç evlilik teklifi etmedim şu sıralar edeceğim ama ne bir arkadaşına danışırım ne bir organizasyon yaparım. Kafamdaki yurtdışı gezisi öncesi googlelayarak the most romantic venues vs. oralardan bir yer seçip tatlı, sakin bir yemek sonrasında ise teklif

bana diğer süreçler çok samimiyetsiz geliyor özellikle insanları topla video organizasyon
tabii herkes nasıl mutlu hissediyorsa öyle olmalı

Herkesin görüp duyabileceği şekilde, kalabalık ortamda, teklif kabul edildikten sonra izleyenlerin alkış kıyamet gittiği bir evlilik teklifi beni korkutur mesela. Yine öyle büyük organizasyon, arkadaşların dahil olması, özel kalması gereken bir şeyin ortalığa serilmesi de bana ters. Ama bunları isteyen de vardır elbette o yüzden en iyi siz bilirsiniz sevgiliniz nasıl biri.

Bana önce tatil ayarlanmıştı yurtdışında, orada yemekte teklif edilmişti ben de seyahat seven insanım o yüzden benim için ideal teklif böyle bir şeydi

1- karaköyde şık restoranda yemeğe çağır ve teklifini et.
2- barbare bağları gibi bi yere götür, etrafta üzümlerin arasında gezerken yüzüğü çıkar teklifini et.

Güzel bir tatil, akşam gün batışında şampanya eşliğinde teklif.

aslinda bu partnere gore degisir. mesela benimki oyle herkesin ortasinda evlenme teklifi edilmesinden hoslanmaz. hem utangac bir insan hem de sosyal anksiyetesi var. cok rahatsiz olur. kimisi de vay benim icin otobani kapatti, davullarla zurnalarla, silahlarla tum istanbul'a askini haykirdi deyip mutlu oluyor (sacmalik). dolayisiyla partneri taniyip ona gore teklif etmek lazim.

anonim bir platformdan mantıklı bir şey çıkmaz.

Mesela görünmezlik yeteneğin olsa, çevrendekilere iyilik mi yaparsın, kötülük mü? Kötülük tabi ki. O nedenle anonim platformlarda da kimse kimseye makul fikirler söylemez. Gelen geçen karşısındakine hakaret eder, küfür eder, alay eder, hatta iplemez.

Biraz benzeri yapılmıştı eskiden. www.ask.fm adresi üzerinden. Tutmadı haliyle.

anonim olmaktan kastınızı anlayamadım. mesela ekşiduyuru yeterince anonim değil mi? ben sizin kim olduğunuzu bilmiyorum, siz de benim kim olduğumu bilmiyorsunuz.

eğer anonimlikten kastınız, her cinsten insanın sizi yargılamadan cevap vereceği bir yer ise, insan psikolojisi gereği tam olarak mümkün değil bu. ama en yakını reddit sanırım.

bizi begenmiyor musun?

Semaş sürücü kursu altunizadeden almıştım ben google dan bakabilirsin

bora sürücü kursu
bostancı sürücü kursu

iş yerinde imkan varsa gidip kıyafetini değişebilirsin, bu şekilde yapan arkadaşım var

Olmaz o iş. İş yerinde üstünü değiştirirsin, en mantıklı çözüm bu.

Mümkünse takım elbiseni iş yerinde temiz ve güvenli bir yere as. Orada giyersin.

iş yerinde değişiyorum bende. Ofiste her zaman 1 set yedekli takım elbisem var.

yapabiliyorsanız -benim imkanım vardı, aracı iş yeri garajında yakınında bırakıp, takım elbiseyi 2 set bagajda bırakıyodum. Tabi hafta sonu hiç sürmeyecekseniz, bazan 2 araçla git gel zor oluyor

geçen sene içinde evlenen 2 yakın arkadaşımı alıp kuyumcu ve takı tasarımcı arkadaşıma götürdüm. isteklerini ilettiler ve ona göre bir tarz yaratıldı. ikisi için de daha özel oldu.

size de tavsiyem budur. direkt kuyumcu atölyesine gidip isteklerinizi anlatın, size özel bir yüzük yapacaklar. arada mağaza-marka olmayacağı için boş yere fazla para da harcamayacaksınız.

Gia sertifikali 0.5 karat yeter. 900 dolar fiyati var ist de.

Edit: d renk ve oval aliniz.

@mtkrt kıymetli önerin için teşekkürler hocam. kuyumcu ve takı tasarımcı arkadaşınızın iletişim numarasını bana iletebilir misiniz? Ekşide mesaj alımım açık.

@die fetten hocam 0.5 karatı o fiyata nerede bulabilirim? İstanbuldayım, sanal ya da fiziken Bir kanal önerirseniz edinmek üzere iletişime geçeyim

forum.donanimhaber.com

bu arkadas her turlu soruya yardimci oluyor hic bikmadan.

Bos yere zincir markalara para vermeyin. Sertifikasi oldugu surece taş her yerde taştir.

Zincir markada g color 0.3 karat tas parasina noname bir yerden 0.5 karat e color tas alabilirsiniz (kesim ve berrakliklari ayni olacak sekilde).

Ankaradaki su arkadastan bi kac kere aldik, duzgun bi esnaf. Fikir olmasi acisindan fiyatlarina bakabilirsiniz. Istanbul'daki versiyonu da yukarida @arakaali'nin attigi linkteki arkadas.

www.fahrikuyumculuk.com

bence hiçbir yerden hiçbir tektaş bakmamalısınız. işin maddi boyutundan sesleniyorum, hiçbir değeri olmayan bir şey. bugün 40 bine aldığınız yüzüğü olur da satmak isteseniz 7-8 bine anca satarsınız, o da belki. bu illa ileride satacaksınız anlamına gelmiyor, yanlış anlaşılmasın ama dünya hali.

zaten nereden alayım, kaç karat olsun, kesimi nasıl olsun diye düşünüp karar vermek insanı manyak eden bir süreç, safi zaman kaybı. bir de bu hedeyi taksitle falan almaya kalkanlar var ki düşman başına. yani maliyeti 3 birim olan ürün pazarlama aldatmacası ve olmazsa olmaz dayatmasıyla 50-60-70 birime satılıyor, inanılmaz bir kar marjı.

@improbablenin dediği doğru, pırlantanın maalesef yatırım değeri yok. ama zaten onun için alınmıyor. evlilik sürecinde ben sana pırlanta değil altın aldım, daha iyi bir yatırım gibi bir argüman maalesef iş yapmaz. evlendikten sonra kullanırsınız bu argümanı.

pırlantada herkes genellikle karata takılıyor, yani büyüklük. ancak berraklık, renk, kesim ve büyüklük olmak üzere 4 önemli ölçüt var. bana göre renk en önemlisi, D renge sahip olan bir pırlanta küçük olsa da oldukça albenili duruyor. dolayısıyla renk ve berraklığın da belli bir seviyede olduğuna emin olun. bu 4 ölçütü bütçenize göre dengeleyeceksiniz işte.

sertifika +1. marka olmasına gerek yok +1. tanıdık bildik bir kuyumcudan, taş toptancısından almanız daha mantıklı.

kapalı çarşıdaki marka (zen pırlanta, atasay, blue diamond vs.) olmayan kuyumculara bakın. özellikle çarşının arka taraflarındaki kuyumcuları tek tek gezin. sertifikalı tek taş yüzükleri, marka mağazaların en az %30-40 düşüğüne alabilirsiniz. ben zamanında öyle almıştım.

hocam birkaç arkadaşın örneğinden duyduğum kadınlar boyutuna tüm niteliklerden daha çok takılıyor:D

Bir arkadaşım iki seçenek arasında kalmıştı. Daha düşük kalite, ama büyük taş. Daha küçük ama pırıl pırıl bir taş.

Erkek mantığı kaliteli ama küçüğü aldı.

Sonra gittiler hanımıyla büyük taşı aldılar:D

Valla normal bence. Böyle böyle insan kendini geliştiriyor öğreniyor ve deneyim kazanıyor. Ben de ilk defa yapacağım işlerde hep böyle bir kaygı güdüyorum. O sebeple benden deneyimlilere çokça soruyorum, onların yaptıklarına bakıyorum.

Mesleğim çok dikkatli olmayı gerektiriyor. Yapacağım bir hata geri dönülemez sonuçlara yol açabilir. Bu yüzden korku yaşıyorum, hep dikkatli olmam ve konsantrasyonumun iyi olması lazım. Buna rağmen mesleğime aşığım.

@amaranta ursula tek başına yapılmayan bir meslektesin belliki, bu kaygıyı paylaşabilecek insanlar olmasına sevindim, eminim işe yarıyordur. yalnızken epey zor

@rock n Roll aynı şekilde, azami dikkat istiyor. yorucu olmaya başladı. meslek aşkı şahane şey, çıkar tadını. ben de yaşarım sanmıştım ama yaşamıyorum

çalış abi. hazırlıklı ol. bu işi yapanların şikayetlerini, sorunlarını dile getirdiği platformlarda zaman geçir. sınava çalışır gibi çalış ve bir hiyerarşide bunları tut. lazım olunca çat diye çıkart ya da aklında yer etmesini sağla. mesleki sertifikasyonları al. bunlara çalışırken işine de çalışmış olursun.

Yetersizlik hissetmiyorum, hatta "ben yapamazsam kimse yapamaz" diyebiliyorum ama bazen çok zor işler çıkıyor, haliyle insan geriliyor.

Beceremeyecek olmaktan duyduğunuz endişe için harcadığınız enerjiyi en kötü ihtimal gerçekleştiğinde nenolabilir ki herkesin başına gelebilire yönlendirin. Belki de sizin hayatta öğrenmeniz gereken şey düşmemek değil çabuk ayağa kalkabilmektir. İnanın bir çok insan inanılmaz derecede gerizekalı ve bununla doğru orantıli şekilde özgüvenli. Mesleğiniz ve mesleğimize özgü incelikleri bilmiyorum ama evrensel kurallar şaşmaz. Onlar yapabiliyorsa siz kesin yaparsınız. İşe atılırken yaşayacağınız endişeyi güzel bir sonucun doğum sancıları olarak görün. Hayatın bir parçası olur böyle şeyler bir şekilde nasılsa halledersiniz

yeni şirketimde bunu yaşadım. bir gece ciddi sayılabilecek bir anksiyete atağı geçirdim ve tüm gece uyuyamadım. acilde diazem ve avil vurulmasına rağmen hem de.

sonrasında psikiyatrist ile görüştüm ve antidepresana başladım. şimdi iyi gidiyorum.

(bkz: imposter sendromu) bu, nerede görsem tanırım.

yaptığınız her şeyi not ederek, neyi neden yaptığınızı yazarak ilerleyin. böylelikle iki kere düşünme şansınız olur ve sonradan dönüp "bunu neden böyle yapmıştım" diye bulabilirsiniz.

bambaşka bir ortamda hiçbir şey bilmediğiniz bir yerde bu hisler normal. Burada yapılan temel yanlış saklanmak, sessizce beklemek çünkü gün gelecek biri size ne yaptın diye sorar; sebebi ne olursa olsun öylece beklediğinizi öğrenirlerse olumsuz bir intiba bırakırsınız.

Yapılacak şey basit, saklanmayın sorun anlamaya çalışın, böyle durumların anahtarı yüzsüzce soru sormaktır, karşı taraf sizi kovsa bile öğrenene kadar sorun ve yapmaya çalışın, sorunlarınızı herkes görsün.

Hava kararmadan bogaz tarafi,gun batarken finalde kiz kulesi,aksam bagdat caddesi

moda sahilindeki çay bahçesinde bir akşamüstü çayı rotada olmalı.

Eksen

www.80s80s.de

Ben de radyo kulesi/kedisi kullanıyorum

Trt radyo 3
Max fm
Radyo hacettepe
Ankara ilef
Çukurova üniversitesi
Radyo ki (kocaeli üniversitesi
Joy jazz
Number one jazz
Jazz radio berlin
Jazz 24
WBGO

klasik radyo değil, ama her gün canlı yayın yapıyolar, (bkz: radyo karavan)

radyo karavan +1
açık radyo

virginde rabarba
süperde anlatamadım cem işçilerle ayşe balıbey podcastlerini dinliyorum kaçırırsam

Radyo ODTÜ.

(bkz: radioline)

Bursa'nin yüz akı.

Jazz radio uygulamasından ruh halime göre kanal açarım genelde

pal nostalji www.palnostalji.com.tr
radyo 45'lik radyo45lik.com

frekansları da var sitelerinde. fiziksel radyoda/ arabada dinleyecekseniz...

bonus. radyo değil ama güzel
driveandlisten.herokuapp.com

bu da radyo değil ama www.window-swap.com

Radyo voyage

Öncelikle iyi bir ütü. Sonra pratik. En son da yaparken izlemelik iyi bir dizi.

Bence ütü yapmak genetik bir yatkınlık gerektiriyor, kendimden biliyorum bu dna bana aktarılmamış hiç ütü yapamıyorum o kadar uğraştığım halde, belli ki sana da aktarılmamış boşuna uğraşma, çok güzel ütü gerektirmeyen gömlekler var.

uzuk kollu gomlek 6dk, kisa kollu 4dk.

Kovidden beri (evden calisma sagolsun) iki-uc ayda bir o da bir adet utulemisimdir herhalde. Hatirladigim kadari ile izledigim proses suydu:

- yaka ve sirt kismi
- kollar (mansetten baslayarak)
- sol on kisimdan
- arka
- sag on

mantik su: utuleme sirasinda gomlegi cekistirip duracaginiz icin giyildiginda daha az goze batacak yerleri onceden utuluyorsunuz.

utulenmeyi uzun sure bekleyen gomlekleri de biraz buharla acarsiniz.

Anadilini önemsemediğin gibi gömleklerin ütüsünü de önemseme gitsin. Ne olacak bas sağına soluna iki tane geç.

Buharlı düzleştirici kullanın. Ütü yapmayı keyifli bir hale getiriyor ve gerçekten aşırı pratik

elinle gerdirmek ya da öteki uçtan üstüne bastırmak

kuru temizlemeye ver parasıyla ütület.

Hiç sevmem, zorunda kalmadıkça da yapmam. Benim trick basbayağı ütü gerektirmeyen şeyler alıp giymek üzerine kurulu. Ama bir iş hayatı söz konusu sanırım. O zaman da benim eskiden yaptığım gibi bir kuru temizlemeciden paket ütü hizmeti alabilirsin. Nedir mesela 100 parça için x tutarı baştan öderdik. Kapıdan kırışık on gömlek verirdik ütüler askısıyla getirirlerdi. Haftalık olarak verirdik gömlekleri. 100den düşerlerdi işte bu hafta 8 parça, diğer hafta 7 parça kaç tane verdiysek. Ama o yıllarda bu hizmet her şey gibi ulaşılabilir sayılırdı. Şimdi ne kadar zamlanmıştır bilgim yok. Saatlik olarak ütüye gelen yardımcılar da var ama ben evde yabancı insana tahammül edemiyorum gündelikçi varken de rahat edemiyorum kendim yapıyorum temizliğimi. Siz rahat edebiliyorsanız bulun birisini

Bir de toplu yapmıyorum giycegim zmaan yapıyorum zaten dolapta kirisiyo

bazi gomleklerin dugmesini ilikleyip utuluyorum daha kolay oluyor ama hepsine olmuyor.

Büst gibi birsey var giydiriyorsun gömleği düğmeye basıyorsun ve buhar püskürtüp ütülüyo. ama ben buruşmayan gomlek aliyorum

buharlı ütü bu işi çözeli yıllar oldu.

Ütüyü değiştirmek. Şu ütüden önce Philps Azur kullanıyordum çok memnundum ama kazanlı ütü bambaşkaymış.

www.tefal.com.tr

@muhayyer divan'ın pek alakasız cevabı hariç bütün önerilere çok teşekkürler.

buharlı ütü denen şeyi yeni öğrendim, önerenlerin sayesinde yakın zamanda bi tane edinip kendimi bu işkenceden kurtaracağım..

folks olabilir

Bu işlerden ben de hiç anlamam ama ortada bir emek ve tecrübe olduğu kesin. Öte yandan, 125 TL ile marketten neyden ne kadar alabilirsiniz?

Bence makul fiyat.

Normal

benim terzi terzimetreyi 50 liradan açıyor, birden fazla işlem olduğu için bana makul geldi

Bence cok uygun fiyat.

Hocam artık 5 liraya 10 liraya paça kısaltmak, böyle işleri yapma devri kalmadı

100 lirayı eski 10 lira gibi düşün, ben bu işleme 10 lira versem tereddüt eder miydim diye işte o 100 lira oldu

Geçen bi arkadaşım 300 liraya elbise almış bunu 3-4 parmak kısalttırabilsem iyi olur dedi

Elbise 300 lira terzi bunu 100 den aşağıya kısaltmaz böyle giy boşver dedim

Tişört çok yüksek ihtimalle penyedir, penyenin dikilmesi zordur, fabrikadan çıktığı halindeki gibi göstermek vs epey ince iş aslında. Çokçok uygun fiyat çekmiş.

Bir de artık eskisi gibi bir terzilik çok azaldı, terziler nerdeyse sadece kısaltma sökük dikme filan yapıyorlar. Fiyatları yüksek tutmaları normal geliyor bana, dikişle biraz ilgiliyim oradan biliyorum.

Her birinize çok teşekkür. Aslında başta 200 demişti, fal taşı gibi oldu gözlerim. İki tane tişört verip 150den yaptırdım, çok beğenince 4 tane daha verdim.

Parça sayısı bol olunca pazarlıkla 125e geldi ama fiyat da büyüyor tabi.. bi sormak istedim.

Ayrıca evet, herif tam olarak fabrikadan çıkmış gibi bir işçilik yapıyor. İnanılmaz beğendim. Madem fiyat da makul, Maltepe tarafında olan varsa bilgisini paylaşabilirim terzinin

Normal.

ataşehir'de hal'in oradaki Petrol Ofisi bu konuda ihtiyacınızı karşılar diye düşünüyorum, ben hep oraya gidiyorum. en son 40 tl'ydi tek jeton. üç araç yıkama yeri ve ayrıca otomatik yıkama alanı var.

bad bear aldım. güzel baya.
www.badbear.com.tr

en güzel yer pazar. ciddiyim.

@numlock neresi mesela hocam istanbul'da? hiç bilmediğimden soruyorum. bu kadar iddialıysan bi gidip bakmaktan zarar gelmez

istanbul nerdesin bilmiyorum ama airport avm'de mavinin magazasi uygun oluyor gomlekler vs. tavsiye ederim.

kadıköyde salı pazarı mesela.

şehir bilgisi duyuru kalitesini artırır,
istanbul barosu ilanları da efektiftir.

AFAD Gonullusu olabilirsiniz.

Hocam ilgi alanınız nedir?

Çocuk, kadın, yaşlı, LGBT, göç, kanser vs?
Ona göre nokta atışı öneriler verelim.

Aklıma ilk gelenler İHD ve Haytap.

alikev, lösev

@isiaha AFAD olmam hocam, o kadar cesur değilim ülkenin bi yerinde bi şey olunca kalkıp gideyim. fikir için teşekkürler.

@amaranta ursula birkaç kanser derneğine gönüllülük başvurusu yaptıum ama ses çıkmadı. ne arayan var ne soran. çocuklarla alakalı yardımcı olabileceğim bildiğiniz bir dernek varsa duymayı isterim.

@noxie alikev'i hatırlatmanız iyi oldu, teşekkürler.

Türk Kızılayı'nı tavsiye ederim.

www.siviltoplum.gov.tr

Bir buhurdanlık, bir tealight mum ve birkaç damla lavanta yağı dışındaki herşey solunması sakıncalı zehirdir.

Eve bir mum çiçeği ya da balkona bir melissa da olur.

en güzeli çiçek ama sentetik çözümler arasında en güzeli de herhalde rebull çubuklu oda kokuları.

Çubuklu oda kokuları aradığınız şeye çok uygun. Birçok markanın home şubesi var artık. Oralarda bu tip kokulardan da bolca bulunuyor. Dolaşın, koklayın beğendiğinizi alın. Çok fazla çeşit var. Ben vanilya türlerini seviyorum ama koku olayı çok kişisel.

Cubuklu oda kokulari veya diffuser ile olabilir aradiginiz sey. Diffuser alip icine su ve istediginiz esansiyel yagi damlatarak koku yaymasini saglayabilirsiniz. Ben bade naturalin esansiyel yaglarini f/p olarak cok iyi buluyorum. Koku olarak deneyip gormek lazim tabi ama soylediginize gore lemongrass, frankincense, niaouli, ardıç - çam gibi ormansi bir koku, veya okyanus ya da pudra tarzi bir koku olabilir. Ben diffuser icine lemongrass ve paculi koyuyorum cok memnunum.

"iki günde bırakmayacağımı farz ederek yorumlayalım". Bence bunu farz etmeliyim siz kendiniz deneyin. Çünkü raket ve diğer şeyler biraz pahalı. Benim tavsiyem önce en amatör düzeyde raket almanız ve onunla başlamanız. Önce bi eğitimini alın başlayın. Başlangıçta ne tarz bir raket kullanmak isteyeceğiniz şekilleniyor. Kimisi ağır kontrollü kimisi daha atak raketler kimisi dengeli istiyor. Ama dediğim gibi buna kendiniz karar veriyorsunuz. En baştan gözüme kestirdiğim iyi bir raketi iyi ki almadım diyorum. Şu an o raketi alsaydım kolum felçti :D

Decathlon'daki amatör raketleri alın kullanın. Amatör düzeyde normal bir spor/koşu ayakkabısı kafi. Şort için nike'ın içinde şort tayt olan modellerini tavsiye ederim. Terleme, koşma vs gibi durumlarda bacak arasını çok rahatlatıyor.

www.nike.com

not: 4 arkadaş tenise başladık. en az istekli olan bendim biraz zoraki gittim. başlangıç eğitimini aldıktan sonra tenise bir tek ben devam ettim :) Raket alan arkadaşlarım daha sonra satmakla uğraştı ben ise ilk eğitimden sonra isteğim raketi alıp devam ettim.

En önemlisi hevesli bir arkadaş bulmak. Her tenis oynayışın hocayla para karşılığı olmasın. Arkadaşla bol pratik yapın. Ayakkabı, kıyafet önemli değil başlangıçta. Wilson Blade 98 - 18/20 en çok tercih edilen model. Ben ilk eğitim sonrası almıştım.

Temel vuruşlar için biraz ders olmak önemli. İlk seviyede pahalı olmayan başlangıç raketi iş görür. Seviye ilerledikçe kortta daha aktif oldukça hocanin yönlendirmesi ile profesyonel rakete geçebilirsiniz. Ve daha dayanıklı olduğu için tenis ayakkabısı. Bence mümkünse eski ayakkabı giyin başlangıçta, yıpranıyor çünkü.
Kıyafet olarak domyos, puma f/p oranı düşük. Senelerdir kullanıyorum.

Her gün mutlaka spor yapıyorum. Kişisel bakım mutlaka. Kitap okuyorum, 50- 100 sayfa arası, kendimi geliştirmeye yönelik şeyler izlerim ya da dinlerim. Her gün mutlaka temizlik yaparım günlük işte yer süpürme, toz almak gibi. Hobilerime zaman ayırıyorum.

İşe giderken arabada sesli kitap dinlemek, işten sonra spor yapmak.

Soru sanırım şu; eylemsellik gücümüzü nasıl arttırabiliriz? Bunun için neye ihtiyacımız var?
Bilgiyi işleyen insan aklı her zaman antinomilere düşecektir. Dolayısıyla rutinler varlığa dair sorgulamaları pek engellemiyor. (Eğer soru kafatasının içiyle ilgiliyse tabi) Cehalet belki bir çıkış noktası olabilir. Siz de illa bundan muaf kalayım, günün sonunda entellektüel olarak yorgun hissetmeyeyim ya da nihilizme düşmeyeyim diyorsanız analitik düşünceden uzak durmayı -pek mümkün olmasa da- deneyebilirsiniz ?

- 2021'den beri her gün en az 10 bin adım atıyorum. Kafamı sadece yürürken toparlayabiliyor gibiyim artık. Ya da bir şeyleri aşmak için yürümem gerekiyor. Bunu çok seviyorum ama artık zorunluluk gibi geldiği için rahatsız olduğum bir kısmı da var. Git-geller yaşıyorum ama tek bildiğim yürümeye devam ettiğim. Sadece aile evine gidince tatile gider gibi 1 hafta filan yürümeyi bırakıyorum ama çok özlüyorum o zaman da. Karışık...
- Kedimle oynamak. Günlük hayatımın en büyük rutini. 2021'den beri bu da. Zilli kediyi her akşam mutlaka oynatıyorum. Yaşça büyümüş olmasına ve cinsine rağmen alıştığı için oyuncu bir kedim var. Oynatmadan yatarsam uyandırıyor geceleri. Ama bunun için değil sevdiğim için oynuyorum. Bir gün oynamasam özlüyorum.
- Annem-babamla ve kardeşimle telefonlaşmak, en azından mesajlaşmak.
- Rutine ne oranda girer bilmiyorum ama namaz kılmak.

Bunların dışında her şey değişebilir ama bunlar sabit hayatımda...

Günlük ibadetler dışında her akşam 1 saat koşar/yürürüm. Yine her sabah uyanınca 5 Tibet hareketi yaparım.

Ben de yazmış olayım,

Her gün min 8000 adım (yürümenin kafayı toparlamada içinde şahane bir etkisi var)
En az 1 saat kitap (ipad sağolsun)
7.30 uyanış saati (gece ne kadar uzun olursa olsun)
Sabah kahvesinden sonra 10 dk sıçış(tahmin ettiğinizden daha güzel etkileri var)

hele bi minimum 20 gönderiye ulaş da...

Her halükarda video çekmen lazım. Kitap okumaya üşenen bir milletiz, kimse gönderini okumaya uğraşmaz. Ama videolu bir şekilde değerlendirirsen olabilir. İnsanlar sırt uyuyabilmek için böyle şeyleri dinliyor (ben mesela, fatih altaylı teke tek bilim olmasa günde 2 saat belki uyurum)

@edgenabby hocam ben onu mu sormuşum? Fikrin yoksa yazmayabilirdin

@numlock video işine girmem de.. insanların dikkat süresinin de çok kısa olduğunu hesaba katmak gerek, doğru

Hacı Bayram

Valla bence yol yakınken dönün bu sevdadan ama ille de konum derseniz Altındağ'da Denizciler caddesinde duymuştum.

@amanta ursula neden kötü bir bağımlılıktan bahseder gibi bahsettiniz?

istanbul yolunda açık cezaevi satış mağazası var. orda baya var. oltu taşlı, işlemeli gibi.

on yargilar kel aynak on yargilar. tespihle yeni bir sosyal ortama girme derim. ben amerika'da tespihi cikarip tutabiliyorum elimde ama turkiye'de yapamam. yakin arkadaslarim disinda kimseye gostermem cunku hemen damgalarlar.

ben de seviyorum elimde olmasinin verdigi enerjiyi. kitap okurken falan tutarim.

ankara'da tespihci muharrem var meshur. daha ucuzunu da ulus'ta dolassan bulursun.

El yapımı tesbihçiler var. Biri benim arkadaşım, aynı zamanda çok iyi bir neyzendir. İstersen irtibat kurayım.

Mercan yokuşu, İstoç, Kapalıçarşı. Önyargıları dikkate almayın.

bir süredir ben de tesbihe merak sardım. internetten olmaz diye düşünüyorum, çünkü ele oturuşunu hissetmek, deneyerek almak gerekir bence.

bu arada, tanelerin kesim tiplerine göre de kullanımdan aldığınız keyfi değiştirir. ben arpa kesim denilen, uzun ve oval kesim türünü daha seviyorum.

ucuz plastik 50-100 tl'den başlayıp bir kaç 10 bin seviyesine kadar tesbih bulmak mümkün.

en sevdiğim : ibb.co (sıkma kehribar, arpa kesim)

The conversation, hazırlıkta bu siteyi kullanıyorduk. Teknoloji bilim haberlerini okuması hem çok zevkli hem de geliştirici, Akademik İngilizce kullandıklarından

wikipedia iyi bir secenek.

i.ibb.co

psychology today ve new scientist favorim.

clickup

çorbada tuzun olsun derneği
corbadatuzunolsun.org

Olmadı derken nasıl bir hata aldınız? Bazen gösterilen hata mesajından sorunun ne olduğu anlaşılabilir çünkü. Bir de banka kurdaki değişim riskine karşı ilk başta 260 dolar karşılığından daha fazla bir miktarı bloke ediyor. Hatırlamıyorum ama kartta mesela %5 falan daha fazla miktar para olması gerekebilir.

4 kanal tedavili diş sahibi olarak bu bana net bi şekilde (bkz: apse) ağrısı gibi geldi :) sabaha kadar apranax fort kullanım dozuna uyma şartıyla hafifletir. sabah ilk iş diş hekimi ziyareti :)

sadece su içince oradan soğuk su geçirince hafifleyip kesiliyor. apse mi dersin? ve bu saatte antibiyotik kim bilir nerde bulacağım..

Trigeminal nevralji olabilir. Normal ağrı kesicilerle geçmez.
Dişten kaynaklanmadığını öğrendikten sonra Nöroloji'ye başvurmanız gerekir.
Şu anda ağrılı bölgeye ılık kompres yapabilirsiniz. Bazı kişilere soğuk kompres iyi geldiği gibi, tam tersine ağrıyı tetikleyebilir.
Avuç içiyle o bölgeye bastırabilirsiniz.

evde antibiyotik yok, yerine kullanıp verim aldığınız ürün var mı elde bulunabilecek?

Kalçadan ağrı kesici iğne yaptırmanızı öneririm. Tarifinize göre sinirlere ulaşmış derin bir çürük var, yatar pozisyonda ağrı artabilir, yüksek yastık biraz yardımcı olabilir. Soğuk uygulama yardımcı olur. Kanal tedavisi veya çekim gerekebilir. Antibiyotik kullanmanız 2-3 gün arasında ağrıyı keser ancak tarifinize göre gerek yok. İşlem yapılabilir. Eğer çürük alan ulaşabileceğiniz bir yerdeyse kebapçılarda olan şekilde karanfili biraz ezip bölgeye yerleştirmek veya aktarlarda satılan karanfil yağı geçici olarak ağrı kesici etki gösterir

zara,
mango.

Konum?

Ben İstanbul’da yapmadım ama şunu aklından çıkarma, hiçkimse bilerek başlamıyor. Sıfır noktasında olman gayet doğal. Adliyede ne nerede yapılır, hangi işlemler yapılır, memurla nasıl konuşulur, işin takibi nasıl sağlanır vb. hepsini sıfırdan başlayarak öğreneceksin, bunda hiçbir problem yok. Nazik olduğun sürece, seninle dalga geçilmesine vs aldırmadığın sürece, amacın sadece işi kavramak olduğu sürece ilerlersin. Sormaya asla çekinme, memurlara da sorabilirsin, arkadaşlarına da, hatta yeri gelince adliyede denk geldiğin tüm meslektaşlara sorabilirsin. Vakti olan yanıtlar, yardım almaktan sormaktan çekinme. Ama araştırmadan da iş yapma. Mesela evrak işi yapacaksan birilerine sor ama dilekçe yazacaksan önce detaylı bir araştırma yap kendin yazmaya çalış.

ben adliye stajımı başlattıktan sonra sağlık sebebiyle gidemedim. adliye stajına dair diyebileceğim bir şey yok. ilgilenen hakim savcı zor, insan da ofiste öğrenirim zaten öğreneceğimi diye dusunuyor. 3 ay sonra falan ofis arayabildim ben. staj yapacak ofis bulmak zor değil bence. baronun sitesinde çok fazla ilan oluyor. kendiniz de ayrıca mail atabilirsiniz.
genellikle çok büyük ofisler(30-40 avukatın olduğu) çok az ücret teklif ediyor. bakırköy civarlarında tek avukat ya da birkaç kişi çalışan ofisler geçen sene eylülde 1500 civarı teklif ediyordu. şişli-beyoğlu taraflarında ortalama ofisler yine eylülde 2000 civarı denebilir. biraz daha kurumsal bir yer 2500. çok kaliteli ofislerde dolarla falan da maaş alan var.
ofis stajında da yaptığınız yere göre öğrendiğiniz iş değişiyor bence. çok büyük kurumsal bir yerde yapmanın öğreticilik olarak zayıf kalacağını düşünüyorum. kişi ve iş sirkulasyonu fazla olduğu için daha günlük işler geliyor. küçük bir ofiste bazı dosyaları tamamen size emanet edebilirler. her şeyiyle ilgilenirsiniz.
soru sormaktan çekinme kısmını ben pek uygulayamadım. evet sormakta bir sakınca yok ama bizim araştırıp kendimizin öğrenmesini bekliyorlar bence. öyle de daha kalıcı oluyor. ya da onlar zaten bildiği ve çok rutin bir iş olduğu için anlatırken bazı detayları atlıyorlar. onu da kendiniz yaparken öğreniyorsunuz.
stajda zor olan kısım adliyedeki işleri halletmek bence. dilekçe yazmak falan zaten öğreniliyor. girdiğinizde ofisteki butun dosyaları okumanızı tavsiye ederim. hem dilekçenin nasıl olduğuna dair hem de ofisinizin diline dair fikriniz olur. ne iş verdiklerine bağlı olarak dikkatli olmak çok önemli. her şey süreli vs. kaçırmamak gerek. ama adliyede bir iş yapmak yaptırmak daha zor. memurlar genel olarak bugun git yarın gel tavrındalar. ofistekiler de o işin o gün yapılmasını istiyor. biraz arada kalınıyor bu da baskı ve stres yaratıyor bence. işin en kötü kısmı bu :) kolaylıklar dilerim. sorunuz olursa sorabilirsiniz. daha yeni o dönemden geçtiğim için ben de soracak kimseyi bulamamıştım halden anlıyorum.

Yasak değil.
Yani uyuyup uyanıyorsun işte deneyim bu.
Konaklanır.

kiracıya değil, kiralatana yasak. vergisel mevzular yüzünden.

Anlayan biri & cımbız.

Sıradan berberler değil de stilist & güzellik salonu tarzındaki yerlerde belki yaptırabilirsiniz. Yüzüne ağda yaptıran erkek videoları filan dolanıyor her yerde. Eminim İstanbul'da filan vardır bi yerler. İlk şekli verdikten sonra uzamaya başladıkça siz de alabilirsiniz cımbızla.

4D kaş tasarımı yazın google'a.

Didem ozkan

Zafer koleji.

Yukselen koleji iyi diye duymustum

@bos dusunce balonu dedikleriniz mantıken doğru ancak bölgemizdeki devlet okulu gönderilmeyecek kadar kötü. Elimizde de imkan varken "daha kötü olmaz, üzerine koyduğu her adım kârdır" mantığıyla bu şansı kullanmak istiyoruz, işin özeti bu

Eğer bugün alacaksanız zaten acilden başka bir şansınız yok. Evinize yakın bir özel hastanenin acil servisine gidip durumu anlatın derim. Hasta rolü yapmak ters tepebilir. Yok illa hasta rolü yapmak istiyorum derseniz ishal iyi bir seçenek olabilir.

diş hekimi en uygunu olur özel raporu geçerli ise.

Bazı üniversiteler üniversite hastaneleri gibi hastanelet dışındakileri kabul etmiyor, onun yönetmeliğine bakın bi. Sınıf grubunuz varsa, önceden alan olmuştur mutlaka, oraya sorun bi hangi hastaneden daha kolay oluyor va

acil

hangi bölümden aldığınız farketmiyor aslında. kimse dur şunun hastalığı neymiş diye bakmıyor. raporu hangi gün almış, kaç günlük rapor almış ona bakıyorlar. yalnız raporu teslim süresi içinde teslim etmeyi unutmayın. hakkınız yanmasın.

cevaplar içi sağlun arkadaşlar. acil'den aldım doktor arkada sağolsun ikiletmedi. ne yapalım artık.. bunu da yaşamadım demem

İnsanlar gülüyor ve katılmıyor ama LCW nin ayakkabıları kaliteli bence.
Fiyat/performans bakımından bence çok iyiler.

Vans al geç. Morhipoda 150 200 liraya denk gelirsin

70 liralık Kalenji hepsinden iyi o tip ayakkabılarda.

Bolu yolunda bi avm vardı, orda Nike factory outlet. ayakkabılar inanılmaz ucuz du, bu factory mağazalarından bulabilirsen mutlaka gir.

Decathlon'u tavsiye ederim. Kaliteli olmasının yanında döviz artışını fiyatlarına yansıtmadı henüz. 80 euroluk ayakkabıyı 300 tl ye alabilirsin.

(bkz: amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar)

böyle bişiy olabilir mi yaa geçen sene 200 lira olan nike ayakkabılar 600 lira olmuş
asgari ücretin yarısı yavv. çakma almayı düşünüyorum.

Decathlon Kalenji

Fakirlesmeye hos geldin.

Birde Zuma diye bir marka var Türk sermayesi bakabilirsin hoş modelleri var.

eren holding'in cadir gunleri oluyor, hatta bu aralar olmasi lazim, bir arastirin. new balance vs indirimli satiliyor. gecen sene cok ucuzmus gidenlerin soyleidgine gore, ama bu sene bu pahalilikta ne kadar ucuz olur bilemiyorum.

valla keske ben de gecen sene iki tanr falan alsaydim diyorum. fiyatlar findikli'da ev kirasi gibi

Outlet Nike maazalarına bak (Viaport venezia, Viaport Kurtköy vb.)

bölümleri farklı renklerde olan defterler işe yarıyor.

benim taviyem OneNote yada Evernote kullanman.

eski usül yazarak bir yere kadar.

- bu bahsettiğim programları hem web tarayıcıda, hem bilgisayarda hem telde senkronize şekilde kullanabiliyorsun.
- aldığın notları etiketleyip kategorilendirebiliyorsun.
- sonrasında tüm notların içinden arama yapabiliyorsun.
- bir resim bile eklesen, resim üzerindeki yazılarda arama yapabiliyorsun (ocr)
- ve daha bir sürü süper özellikleri var.

Kitap okurken bilmedigim ya da ilgimi ceken detaylarin altini cizerim kursun kalemle, sayfanin ust kismina da o an konuyla kavramla ilgili yaptigim arastirmalarin notlari alirim. Marker bilerek kullanmam, sevmem kitapta.

@maden suyu dediğin çok mantıklı da elimden kalemi kağıdı düşürmek istemiyorum be. mürekkep ve kağıt kokusu hala bana çok özgün ve romantik geliyor. aklımda ama bir gün becerebilirsem evernote'a geçeceğim

siz yine kağıt kalem kullanın sonrasında onenote içerisinde defterler ve alt bölümler açarak a4'ün fotoğraflarını içerisine ekleyin. ya da kokusu yok ama kalemli tablet gibi cihazlarda yazarak da kullanabilirsiniz onenote ve evernote gibi programları.

Çok zaman geçti, halen var mı bilemiyorum ama tren garında kilitli ve günlük ücret ödenen dolaplar vardı.

Teşekkürler bakacağım

astide de emanet kismi vardi degismediyse.

Esenboğa’da da var